Yaşar Holding 2020 yılı e-bülten

KAZI SPONSORLUKLARI

Kültürel mirasımızın ortaya çıkarılması ve gelecek nesillere taşınmasına 1998 yılından bu yana destek veren Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı, ülkemiz tarihinde iz bırakan dört antik kentin kazı çalışmalarına destek veriyor. 1998 yılında Aydın’ın Sultanhisar İlçesi’nde yer alan Nysa antik kenti ile başlayan destek, 2015 yılında başlayan İzmir Bayraklı Smyrna’sı, 2017 yılında başlayan İzmir Smyrna Agorası ve 2019 yılından bu yana da Konya’nın Çumra İlçesi’nde yer alan Çatalhöyük kazıları ile devam ediyor.

Nysa, Bayraklı Smyrna’sı, İzmir Smyrna Agora ve Çatalhöyük kazı alanlarının 2020 yılı faaliyetleri:

NYSA

Nysa 2020 yılı kazı çalışmalarında kentin doğu yakasında, doğu – batı aksında uzanan ve kentin en geniş caddesi olan Sütunlu Cadde / Cadde 1’in doğuya doğru devamındaki kazı ve araştırma çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Cadde 1 ile Cadde 2’nin kesiştiği kavşak üzerinde, Cadde 1’e cepheli, 14,5 m uzunluğundaki Nymphaion – Anıtsal Çeşme yapısının varlığı 2020 yılı kazı çalışmalarıyla saptanmış olup kazı çalışmalarına önümüzdeki yıl da devam edilecektir. Kentin batı yakasında, kuzey – güney aksında uzanan Cadde 8B’nin güneye doğru devamının araştırılmasına devam edilmiş olup, NY20.C8B.1 ve 2 nolu sondajları açılmıştır. “NYSA Antik Kenti Kültür Turizminin Yeni Rotası Oluyor” başlıklı proje kapsamında Tiyatro’nun sahne binasının 1. katının ayağının kaldırılması amacıyla gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları devam etmektedir. Kentin doğu yakasındaki yer alan Forum alanındaki Çarşı Bazilikası’nın anastylosise yönelik restorasyon projesi ile anastylosis çalışmalarına devam edilmektedir.







SMYRNA AGORASI

Smyrna Agorası’nda 19. Yüzyılın ortalarına tarihlendirilen ancak Cumhuriyet Dönemi boyunca da kullanılan Osmanlı Yapısı temelleri altında Agora Roma Hamamı ile ilişkili olduğu düşünülen, Gymnasium olabileceği değerlendirilen büyük bir yapının izlerine ulaşılmıştır. Diğer yandan Smyrna Tiyatrosu’nda sürdürülen kazı çalışmaları yaklaşık 20 bin izleyici kapasiteli olduğu öngörülen 3 kademeli izleyici bölümünün (cavea) alt kademesinde (ima cavea) ve 30 m yüksekliğinde olduğu değerlendirilen sahne binasında (scene) sürdürülmektedir. İzleyici bölümünün alt kademesi doğu bölümünde 16 sıra oturma basamağı ortaya çıkarılmıştır. Diğer yandan sahne binasının proskene seviyesindeki 2. Kat mekanlarının kazıları devam etmekte olup çalışmalar sırasında Hellenistik Dönem’den Cumhuriyet Dönemi’ne kadar bazen karışık bazen de aynı döneme ait buluntulardan oluşan tabakalar içinde arkeolojik buluntulara ulaşılmaktadır. Bu buluntular arasında pişmiş toprak ve metal kaplar, kandiller, pişmiş toprak heykelcikler, yazıtlar yer almaktadır. Bunların dışında sahne cephesine ait yüksek kabartma mermer teatral masklara, cephedeki nişlere yerleştirilmiş Tanrı/Tanrıça ve İmparator/İmparatoriçe heykellerinin parçalarına ulaşılabilmektedir. 2020 yılı çalışmalarında sahne binasında iyi durumda mermer bir Satyros kabartması ortaya çıkarılmıştır. Satyros’un ortaya çıkarılması sahne cephesinde (scanaefrons) kabartmalardan oluşan doğal olarak tiyatroların koruyucusu Dionysos ve kültüne ilişkin bir başka mermer süsleme kuşağının olduğunu düşündürmüştür. Smyrna Tiyatrosu’nu ortaya çıkarmaya ve anlamaya yönelik çalışmalarımız alanda ve akademik ortamda devam etmektedir.







BAYRAKLI ÖREN YERİ -ESKİ SMYRNA

Bayraklı Ören Yeri’nde gerçekleştirilen çalışmalarda, höyüğün batı kenarında M.Ö. 7.Yüzyıl suruna (3. Sur) ait kalıntılar ortaya çıkarılmıştır. Böylece Erken Arkaik Çağ Smyrnası’nın batıdaki sınırına ait ilk bilgilere ulaşılmış olmaktadır. Çalışılan ikinci alan kentin ilk surunun ve erken Demir Çağ Tabakaları’nın araştırıldığı eski “H” açmasının doğusundaki sektördür. Burada yapılan çalışmalar hem M.Ö 9.Yüzyılda inşa edilmiş olan Ege Dünyası’nın ilk surunun inşa tekniği ve tarihi konusunda çok önemli bilgiler vermiş hem de Erken Demir Çağ’a tarihlenen yerleşim dokusu ve tahıl depolama silolarının ortaya çıkarılmasını sağlamıştır. Bu çalışmalarda, ilk Smyrnalıya ait olduğunu kabul edebileceğimiz M.Ö. 10.Yüzyıla tarihlenen bir mezar ile karşılaşılmıştır. Son çalışma alanımız ise M.Ö 4.Yüzyıl kent dokusuna yönelik kazılar olup bu çalışmalarda, kentin doğusunu kat eden bir yol ve bu yolun iki yanına dizilmiş sivil ve kamusal yapılara ait kalıntılar gün yüzüne çıkarılmıştır. Kentin Çevre Düzeni Planı’nın yaptırılması, restorasyon çalışmaları, yayın çalışmaları, Eski Smyrna’nın UNESCO Dünya Mirası Yedek Listesi’ne kabul edilen “Liman Kenti İzmir” Alan Yönetimi’ne bağlantı noktası olarak dahil edilmesi bu yıl gerçekleştirilen diğer önemli konulardır.





ÇATALHÖYÜK

2012 yılı itibarıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dahil edilen, Anadolu’nun Neolitik Döneme ait en eski yerleşimlerden biri olarak tanımlanan Çatalhöyük, ilk yerleşme planı krokisi, ilk dokumalar, ilk mühürler gibi özgün buluntuları ve inanç eserleri ile insanlık tarihine ışık tutmaktadır. 1958 yılında keşfedilen Çatalhöyük’te 1961’den günümüze çeşitli aralıklarla yapılan ve 32 yıl süren bilimsel kazılar bu yıl Anadolu Üniversitesi tarafından Doç. Dr. Ali U. TÜRKCAN başkanlığında kapsamlı olarak devam etmektedir. Olağandışı sanat eserleriyle (duvar resimleri ve kabartmaları, heykelcikler, damga mühürler) hayranlık uyandıran neolitik kentte tespit edilen en eski buluntular M.Ö 7.400’lere tarihlenmektedir. Kent olarak tanımlanan, kentin öncüsü bu yerleşme medeniyetin ve ziraatın temellerini anlamamızda anahtar bir yerleşim olarak tanımlanmaktadır. Çatalhöyük’ün Neolitik yerleşim tarzı ve kent planının eşitlikçi bir toplumu yansıttığı düşünülmektedir.